Naci Görür Bölgeye Ad Vererek Uyardı: ‘En Son 1790’larda Oldu, 7.4 Büyüklüğünde Deprem Bekliyoruz’
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimcisi Prof. Dr. Naci Görür, ‘ Erzincan, Bingöl ve Karlıova arasında büyük bir deprem bekliyoruz. En son deprem 1790’larda oldu. 7.4 büyüklüğünde bir sarsıntı bekliyoruz. Bingöl Karlıova ile Bingöl Göynük arasında 7,2 büyüklüğünde deprem olabilir” dedi. Görer, İstanbul’da olası deprem öncesi alınması gereken önlemlerin eksikliğine de değinerek yetkililere seslendi.
prof. Dr. Naci Görür, Erzincan’ın ortası Bingöl-Karlıova’yı işaret ederek bazı uyarılarda bulundu.
Erzincan, Bingöl ve Karlıova arasında büyük bir deprem bekliyoruz. En son deprem 1790’larda oldu. 7.4 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Bingöl Karlıova ile Bingöl Göynük arasında 7.2 büyüklüğünde deprem meydana gelebilir. Güneydoğu Anadolu’da, özellikle Adıyaman ve Hakkari’nin ortasında, bu bindirme kuşağında bir miktar sıkışma olmuş olabilir. Bunun nedeni son sarsıntılar olabilir. Onlara dikkat etmemiz gerekiyor. Son zamanlardaki sarsıntılar nedeniyle levha içindeki faylarda yani Anadolu levhasında bazı hareketler olmuştur. Bundan dolayı örneğin Adana ve bunun yanında Sivas ve Kayseri bölgelerinde biraz daha özen gösterilmelidir. Burada titremeye dayanıklı hale getirme çalışmaları özenle yapılmalıdır.’
prof. Dr. Naci Görür, Ege bölgesinde de hareketlilik olduğunu belirterek, “Ege Bölgesi sürekli geriliyor. İzmir ve çevresi ile Muğla ve Antalya’nın orta kesimlerinde de bunun sonucunda hareketlilik biraz fazla. Kıbrıs’taki bu Helenik Kıbrıs yayının dalma-batma etkisi, özellikle Anadolu levhasının altındaki Afrika levhası. Sarsıntılardan dolayı gerilim dağılımı bariz yerlerde değişmiş olabilir” dedi.
Görür, İstanbul’u depreme dayanıklı hale getirmenin yollarını da anlatarak yetkililere seslendi.
“Öncelikle kamuoyunu bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve bu sarsıntıya hazır hale getirmek gerekiyor. İnsanların cesaretlendirilmesi gerekiyor. Devlet ve belediyenin kol kola bu sorunu aşmasını sağlamak gerekiyor. Bu, alışılmış insanları güçlendirerek, eğiterek ve bilgilendirerek başarılabilir.
Altyapının yenilenmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Altyapı söz konusu olduğunda yolların, köprülerin, viyadüklerin, tünellerin, barajların, kanalizasyon şebekelerinin, içme suyu şebekelerinin, doğalgaz şebekelerinin hepsinin şoka hazır olması gerekiyor.
Bazı yapılar sarsılmaya hazır olabilir ama emin olmak gerekiyor. Örneğin İstanbul’daki kanalizasyon sisteminin depreme hazır olmadığını biliyoruz, bazı barajların da depreme hazır olmadığını biliyoruz. Depremde bir şekilde zarar göreceğini biliyoruz. Bu nedenle deprem gelmeden önce bunların tespit edilip güçlendirilmesi ve gerekirse bir kısmının yapılması gerekiyor.